Havaların soğuduğu bugünlerde artık kendimizle ilgilenmenin vakti geldi demektir. Neden mi? Çünkü kış aylarında vücut direncimiz düşmeye daha meyilli oluyor ve önlem alınmadığı takdirde soğuk algınlığı, bronşit ve grip kaçınılmaz hale geliyor. Aslında yapabileceğimiz basit birkaç uygulama ile kış aylarında hastalıklardan korunabilmek mümkün.
Sağlıklı bir beslenme programı, uyku düzeni, hareketli yaşamı devam ettirme, hijyen koşullarını iyi düzeyde tutma gibi adımlar güçlü bir vücuda sahip olmayı ve hastalıklara karşı dirençli olmayı sağlar.
Beslenme Düzenini Sağlamak Neden Önemli?
Hastalıklar gelmeden, onlara karşı vücudumuzda kalkan oluşturmak için ilk adım vücut direncini güçlendirmek olmalıdır. Buna da öncelikle beslenme düzenini sağlamakla başlanmalıdır. Gün içinde en az üç öğün tüketilmeli ve besin değeri bakımından zengin yiyecekler tercih edilmeli. Sağlıklı ve düzenli beslenme, kış aylarında yaşam kalitesini artırmanın en etkili yoludur.
Kışın Hangi Besinleri Tüketilmeli?
Kış aylarında vücudu güçlü ve dinç tutmak için proteinden zengin gıdaların tüketilmesi, yeşil yapraklı mevsim sebzeleri, süt ve yoğurt gibi kalsiyum ağırlıklı besinleri sofradan eksik edilmemesi önemli bir adım olacaktır.
Proteinden zengin besinler:
- Balık
- Süt
- Yumurta
- Kırmızı Ve Beyaz Et
Depolarda bekletilmiş ve dondurulmuş gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durmak, mevsimine uygun meyve-sebzeleri yemek de beslenme düzeninde uyulması gereken temel kurallardan biri. Vücuttaki vitamin kayıplarını da en aza indirmek için taze tüketim de oldukça önemli.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için ayrıca probiyotik, vitamin ve mineral takviyeleri almakta fayda var. Özellikle de A, B, C, D ve E vitaminleri ile çinko almak ve günde 8-10 bardak su içmek, çetin kış şartlarında vücut direncinin korunmasına önemli katkılar yapar.
Yeşil çay, sarımsak, probiyotik yoğurtlar, kefir, içerdiği protein ve yaralı mikroorganizmalar sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiği için tüketilmesi gerekir.
Sindirimi düzenleyen ve vitamin depolarına katkıda bulunan sebze ve meyvelerden bazılarını aşağıda listeliyoruz.
- Lahana
- Karnabahar
- Kereviz
- Enginar ve Benzeri Sebzeler
- Elma
- Kivi
Kış Aylarında Spor Yapmanın Vücut Sağlığında Önemi Nedir?
Günde en az 6-7 saat uyumak kış aylarında sağlıklı bir ruh ve beden için olmazsa olmazdır. Kalp atışı, kan basıncı ve solunum uyku sırasında düşerken vücuda yararlı hormonların salınımı da uyku sırasında artar. Bu nedenle, bağışıklık sisteminizi korumak için özellikle kış aylarında uyku düzeninin dengeli ve düzenli olması gerekir.
Gün içinde fırsat buldukça temiz havadan ve güneşten faydalanmak, kış mevsiminde de vücudun kuvvetli kalması açısından çok önemli. Mümkünse haftada 5 gün spor veya temel egzersizleri yapmak, vücut direncinin artmasına katkı sağlar. Alerjik bünyeli kişiler yüzmeyi tercih etmemeli.
Kışın Kıyafet Seçimi Nasıl Yapılmalı?
Hava şartlarına uygun kıyafet seçimi de vücudun hastalıklara karşı kalkanı olur. Çünkü hastalıklara davet çıkaran ısı değişimlerinin olduğu süreçte kıyafet seçimi farklı koşullarda beden dengesine yardımcı olur. Ne çok kalın ne de çok ince giymemek gerekir. Terletmeyen, pamuklu kumaşlardan yapılmış kıyafetler tercih edilmelidir. Farklı ortamlara uyum sağlamak için ince ve kat kat giymek pratik bir çözüm olur.
Kışın Hasta Olmamak İçin Dış Etkenlerden Nasıl Korunmalıyız?
Grip ya da soğuk algınlığı geçiren kişilerle temastan korunmak ve kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmak vücut direncini çöküşe zorlayan koşulları ortadan kaldırmanızı sağlar.
Aynı sebeple, en çok mikrobu taşıyan ellerin sık sık yıkanmasında, sık dokunulan eşyaların sürekli temizlenmesinde, ev iş yeri gibi uzun süre zaman geçirilen ortamların havalandırılmasında fayda vardır. Strese sebebiyet veren faktörlerden uzak durmak da kasvetli hava şartlarında yaşam kalitesini pozitif yönde etkiler.
Elbette tüm bunlara dikkat edildikten sonra da herhangi bir şikayet olmasa dahi sağlık kontrolünü düzenli olarak yaptırmakta fayda var.
Tüm bunlara rağmen eğer hastalık belirtileri gösteriyorsanız tabii ki en doğrusu artık bir doktora danışmak olacaktır. Eğer bir özel güvenceniz yoksa yoksa ve SGK’lıysanız hastalık durumlarında, çok uygun yıllık poliçe tutarlarıyla özel hastanelerde tedavi olmanızı sağlayacak tamamlayıcı sağlık sigortasını da incelemenizi öneririz.