Dünya ve Çevre için Harekete Geçmek
Dünyaya sadece toprak ve sudan oluşan, kaynaklarını sorumsuzca tüketebileceğiniz cansız bir küre olarak bakmak yerine yaşayan ve nefes alan bir gezegen olarak bakmayı denemeliyiz. Dünyaya bu açıdan baktığımızda onun bize sunabildiklerinin kısıtlı olduğunu ve tükenebileceğini, ona zarar verebileceğimizi ve çevrenize verdiğimiz bu zararın ileride hayatımız için tehdit oluşturabileceğini de kabul etmiş oluruz. Yapılan araştırmalar, insanlığın üst üste dört yıldır karşı karşıya kaldığı en büyük riskin iklim değişikliği olduğunu gösteriyor. Ayrıca iklim değişikliği; doğal afetler, bulaşıcı hastalıklar ve hava kirliliği gibi insanlığı tehdit eden birçok riski de beraberinde getiriyor. Bu konuda sadece endişelenmek ve çözümü dışarıdan beklemek yerine evinizde ve hayatınızda atacağınız küçük adımlarla üzerinde yaşadığınız gezegene yardım edebilirsiniz. Kendi sağlığınız ve bağışıklığınız için gösterdiğiniz özeni dünyanın da bağışıklığı olduğunu kabul edip onun için de gösterebilirsiniz. Tüm bilim adamlarının ortak görüşü iklim krizinin artık geri dönülmez bir noktaya çok yaklaştığı yönünde ve tümü her bir bireyin dünya için üstüne düşeni yapmaya hemen başlaması gerektiğini söylüyor.
İklim değişikliği denince akla ilk olarak karbon ayak izi geliyor. Karbon ayak izi, her insanın ulaşımda, ısınmada, enerji tüketiminde ve satın aldığı her türlü üründe atmosfere yayılmasına neden olduğu karbon miktarını anlatmak üzere kullanılan bir terim. Bireysel karbon ayak izini azaltmak için sağlıksız yaşam stilleri terk edilerek, gereksiz tüketim alışkanlıkları değiştirilebilir. Bunlar içinde hareketli bir yaşam tarzına geçmek küresel ısınma karşısında hemen uygulayabileceğiniz ve sağlığınız için etkisini kısa vadede görebileceğiniz çözümlerden birisidir.
Ne Kadar Hareket Ediyorsunuz?
Hızla gelişen teknoloji, yürümek ve ev işleriyle meşgul olmak gibi hayatın normal akışında yapmak zorunda olduğunuz günlük aktiviteleri bile ciddi oranda azalttı. Artık insanlar işlerine, arkadaşlarıyla buluşmaya veya alışverişe yürümek veya bisikletle gitmek yerine motorlu araçlar kullanıyor. Aracın konforu ve sağladığı kolaylık düşünüldüğünde mesafenin kısa olması bile yürüyerek gitme seçeneğini akla getirmiyor. Dikey yapılaşma sonucunda oluşan yüksek katlı binalar yüzünden insanlar merdiven çıkmak yerine asansörlere biniyor. Evlerin önünde bulunan ve ekip biçmek, sulamak, çapalamak için sık sık hareket etmeyi sağlayan bostanların yerini alan binalar ve yollar hareket alanını daha da kısıtlıyor. Ev içinde günlük olarak yapılan aktiviteler de aynı oranda azalmış görünüyor. Çamaşırdan bulaşığa, ev temizliğinden çocuk bakımına kadar birçok konuda hayata giren ev aletleri daha az hareket ederek daha kolay çözümler bulmanızı sağlıyor. İnsanlara hiç iş bırakmayan küçük robot süpürgeler, yerinizden kalkmadan birçok şeyi yapmanızı sağlayan kumandalar ve neredeyse her mutfak işi için düşünülmüş küçük ev aletleriyle teknoloji önünüze hareketsiz bir hayat seçeneği sunuyor. Günlük ev işleri dışında özel zaman veya bütçe ayırarak bilinçli egzersiz yapmaktan bahsedildiğinde birçok insan zamansızlıktan, ekipman eksikliğinden veya maddi kaygılardan ötürü spor yapmaya da yanaşmıyor. Yapılan anketlere göre Türkiye’de her üç insandan sadece biri yeterli fiziksel aktivite düzeyine sahip.
Hareketsizliğin Size ve Çevrenize Etkisi
Vücudunuzu birbiriyle bağlantılı birçok parçadan oluşan ve bu parçaların düzgün çalışabilmesi için sürekli aktif tutulduğu bir sistem olarak düşünebilirsiniz. Kısaca vücudunuz hareket etmek için yaratılmış diyebiliriz. Hareketsiz kalmak, bu parçaların zamanla işlevini yitirmesine ve sistemin bozulmasına sebep olabilir. Hareketsizliğin neden olduğu hastalıklara her yıl ciddi miktarda bir bütçe ayrılıyor. Bu hastalıklar sonucu sadece zaman kaybedip sağlınızı tehlikeye atmıyorsunuz aynı zamanda hastanelerde geçen tedavi süreci boyunca karbon ayak izi miktarınızı da arttırıp çevreyi de hasta edebiliyorsunuz. Hastanelerde kullanılan tanı ve tedavi yöntemlerinin doğaya zararını veya iyileşmek için kullandığınız ilaçların üretim ve tedarik sürecinde ortaya çıkan ikincil ayak izlerinizi düşündüğünüzde fiziksel aktivitenin bir lüks değil bir ihtiyaç ve zorunluluk olduğunu göreceksiniz. Çok basit önlemlerle hareketsizlikten kaynaklanan hastalıkların önüne geçebilirsiniz. Sağlıksız yaşam stilleri veya konfor ve kolaylık gibi bahanelerle dört elle sarıldığınız hareketsiz yaşam tarzı vücudunuza ve dünyaya her geçen gün daha çok zarar veriyor.
Kendiniz ve Dünya İçin Ne Yapabilirsiniz?
Bireysel karbon ayak izini azaltmak için evde ve dışarıda daha hareketli olmaya çalışarak ilk adımı atabilirsiniz. Konfordan vazgeçip işe veya alışverişe özel araba yerine yürüyerek veya bisikletle gidebilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre düzenli bisiklet sürmek yetişkinlerde ölüme neden olan hastalık oranını azaltıyor. Boş zamanlarda eğlence amaçlı olarak yürüyüş yapmak veya bisiklete binmek de diğer aktivitelere göre hem sağlığınız için faydalı hem de dünya bağışıklığı için daha az karbondioksit salınımı anlamına geliyor.
Evde spor yapmak, neredeyse masrafsız ve faydası sayılamayacak kadar çok aktivitelerden biri olarak görülebilir. İşe uygun bir spor alanı oluşturmakla başlayabilirsiniz. Aydınlık ve havadar bir yer tercih ederseniz yaptığınız sporun hem daha çok faydasını görürsünüz hem de motivasyonunuz artar. Evde spor yaptığınızda spor salonuna ulaşım sorununuz olmayacağı için hem zamandan tasarruf edersiniz hem de ulaşım için taşıt kullanmayarak çevreci bir yaklaşım sergilemiş olursunuz. Evde spor yapmak için ekstra spor malzemesine de ihtiyaç duymazsınız. Evinizdeki su şişelerini ağırlık olarak kullanabileceğiniz gibi kanepenizden, kitaplardan veya sıradan çoraplardan bile spor yapmak için faydalanabilirsiniz. Kendinize uygun bir egzersiz programı bularak sağlınız ve çevre için bir şeyler yapmaya hemen başlayabilirsiniz. Eğer internet üzerinden istediğiniz kaynakları bulmakta zorlanıyorsanız AXA fit uygulamasını da kolayca kullanabilirsiniz. Uygulamaya bilgilerinizi ve hedeflerinizi girerek hem kondisyon takibi hem de rutin egzersizleriniz için bu yeni nesil uygulamadan destek alabilirsiniz. Uygulama içinde size rehberlik edecek videolara, sağlıklı yaşam ile ilgili blog yazılarına ve uzman doktorların soru cevap bölümlerine de ulaşabilirsiniz.
Evde spor yapmak için ekstra zaman ayıramıyorsanız kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey evdeki günlük işlerinizi ev egzersizlerine dönüştürmektir. Asansör yerine merdiven kullanarak her gün düzenli egzersiz yapabilirsiniz. Evinize çıkarken asansör kullanıp sadece inerken merdiven kullansanız bile karbon salınımından tasarruf edebilirsiniz. Evde egzersiz yapmak düşünüldüğü kadar zahmetli değildir. Balkonunuzda veya varsa bahçenizde meyve sebze yetiştirerek egzersiz yapmış olacağınız gibi doğal gıdanızı da üretebilirsiniz. Çamaşır kurutma makinesi kullanmak yerine çamaşırları asmayı seçerseniz hem hareketlenecek hem de güneşten faydalanmış olacaksınız. Evdeki cam kapı izolasyonlarını kendi başınıza yapmanız veya evinizdeki aydınlatmaları tasarruflu ampullerle değiştirmeniz bir yandan ekonomik fayda sağlarken diğer yandan da sizi aktif tutacaktır.
Dışarıdan sipariş ettiğiniz yiyecekleri evinize getirtmek yerine yürüyüş yaparak gidip almak veya geri dönüşüm için çöplerinizi ayırdığınızda bunları uygun çöplere atmak için yürüyüş yapmak basit ama faydalı egzersizler arasında sayılabilir.
AXA Sigorta ‘’Dünya İçin Hareket Et Projesi’’ ile hareketli yaşam tarzının insan sağlığına olan etkisini iklim krizi açısından bakıldığında dünya bağışıklığı için de gerçekleştirebileceğine inanıyor ve iklim değişikliğiyle mücadeleye destek veriyor. Bu projede WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ile çalışan AXA, bakış açınızı değiştirip konfor alanınızdan çıkarak günlük hayatınıza katacağınız hareketin geleceğinize ve yaşadığınız gezegene faydasına dikkat çekmeyi hedefliyor. AXA Sigorta evde spor ve egzersiz yaparak sağlıklı kalmak isteyen çevreci bireylere Evim ve Lüks Evim Evim ve Lüks Evim sigortalarıyla da destek olarak yaşanabilecek olumsuzluklara karşı size ve ailenize hayatınızı kolaylaştıracak çözümler üretiyor.
