Dünyanın her bir köşesi kendine has güzelliklerle doludur. Nereye giderseniz gidin sizi muhakkak etkileyecek çarpıcı detaylar aklınızı başınızdan alır. Yeter ki dünyanıza renk katacak ve zihninizi bambaşka dünyalara götürecek bir yolculuğa adım atma kararı alın. İşte güzel bir başlangıç yapmanız için karşınızda Avrupa’da ziyaret etmeniz gereken 5 farklı şehir:
Dublin
İrlanda’nın başkenti olan Dublin, yemyeşil doğasıyla hem gece hem de gündüzü doyasıya yaşamak isteyenlerin çok seveceği bir şehir. Şehrin yaş ortalaması 25 olması, üniversite öğrencilerinin bolca göreceğiniz anlamına geliyor. Hava durumunun ise 20 dereceden yukarı çıkmadığını söylemek zorundayız. Yani Dublin’e giderken sıkı giyinmeyi unutmayın.
Brüksel
Nefis çikolatalar, enfes waffle’lar, muazzam mimari, lezzetli peynirler ve çok daha fazlası… Belçika’nın başkenti olan bu şehirde aradığınız her şeyi bulacağınıza eminiz. Hele bir de sanatsever bir kişiliğiniz varsa sanata doyacağınızdan eminiz. 700 yıllık tarihine sahip çıktığı gibi modern mimariye de yer açan şehir, dünyanın farklı bölgelerinden göç aldığından kozmopolit bir şehir olarak da konumlanmaktadır.
Budapeşte
Macaristan’ın dillere destan şehri Budapeşte’ye yolunuz düşerse eğer geceyi ve gündüzü çok farklı yaşayacağınıza emin olun. Günün aydınlık saatlerinde kiliseleri, müzeleri ve tarihi mekanları yakından tanırken; hava artık karardığında henüz tanıdığınız yerler artık eğlence dolu insanlarla dolup taşar. Hele bir de hava güzel olursa... Bizim önerimiz sonbahar ve ilkbahar aylarında şehri ziyaret etmeniz.
Stokholm
İskandinav ülkelerinin en çok sevilen şehirlerinden biri olan Stockholm, artık sıradan yerleri görmekten sıkılan ve bu kez farklı bir dünyayı keşfe çıkmak isteyenlerin ilk tercihi olabilir. Çünkü Stockholm, kendisini size hayran bırakacak restoranları, kafeleri, mimarisi ve klişelerden uzak yapısıyla herkesin başını döndürecek bir şehir. Özellikle yaz aylarında gidecekseniz gündüzün 18 saat sürdüğünü belirtmek isteriz.
Atina
Güzel komşumuz Yunanistan’ın başkenti olan Atina’da yürürken kendinizi tanrıların kentinde yürüyormuş gibi hissedebilirsiniz. Zira şehrin ismi savaş tanrıçası Athena’dan geliyor ki kendisi Zeus’un kızı olarak biliniyor. Atina’da leziz deniz ürünlerinden oluşmuş güzel bir masada Akropolis’e karşı güzel bir yemek yerken kendinizi evinizde gibi hissedebilirsiniz.
